Price, günlük basın toplantısında Roma’daki Çin-ABD heyetlerinin görüşmesine yönelik sorular üzerine, Çin’in Rusya-Ukrayna savaşındaki pozisyonuna yönelik yorum yapmayacağını ancak kendilerinin bu konuda Çin tarafına mesajlarını net bir şekilde ilettiklerini söyledi.
Üst düzey Çin heyeti ile bir araya gelme nedenlerinin iletişim kanallarını açık tutmak olduğunu belirten Price, “Bu muhtemelen dünyadaki en önemli ikili ilişkidir. Sorumlu bir ülke olarak ilişkimizi karakterize eden rekabetin çatışmaya dönüşmemesini sağlamakla yükümlüyüz.” dedi.
Birçok ülkenin Ukrayna’ya desteğini beyan ettiğine ve Rusya’nın saldırısına karşı çıktığına dikkati çeken Price, Çin’den bu yönde net bir açıklama veya tavır görmediklerini dile getirdi.
İran ile Ortak Kapsamlı Eylem Planı (OKEP) olarak da bilinen İran nükleer anlaşmasına dönmeye yönelik müzakerelere de değinen Price, İran ile ABD tarafı arasındaki görüş farkının giderilebileceğini söyledi.
Price, “Söylediğimiz gibi önemli bir ilerleme kaydettik. Olası bir anlaşmaya yakınız ancak henüz o noktada değiliz. Çok hassas bir aşamada olduğumuz için görüş farklılığı olan konular hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunmayacağım.” diye konuştu.
Anlaşmaya dönmek üzere ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını anlatan Price şunları söyledi:
“Tahran’ın kaydettiği nükleer ilerlemeler göz önüne alındığında, sürecin uzamasıyla OKEP’in sağladığı nükleer silahların yayılmasını önleme faydalarının ortadan kalkacağı düşünüldüğünde, çok az zaman kaldı. Bu nedenle, bu konu acilen üzerinde çalışılması gereken bir konudur. Bir süredir acilen odaklandığımız bir konudur. Hala anlaşmaya karşılıklı olarak dönüşün açıkça bizim çıkarlarımıza olacağına inanmaya devam ediyoruz.”
Sözcü, bu konunun müzakerelerin gündeminde olmadığını, görüşmelerin merkezinde İran’ın tam bir şekilde OKEP’e uyması ve Tahran’a yönelik yaptırımların gevşetilmesi olduğunu dile getirdi.
İran’ın halen ABD ve ortakları için tehdit teşkil ettiğinin altını çizen Price, nükleer silah elde etmiş bir İran ile bölgede milis güçlere ve terör örgütlerine verdikleri destek ve balistik füze programları gibi sorunları çözmeyi çok daha zorlaştıracağına vurgu yaptı.