Copyright © 2024 Tüm hakları saklıdır. News Tanıtım

Haber Opsiyon

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Dünya
  4. »
  5. Avrupa’da enerji korkusu

Avrupa’da enerji korkusu

haber haber -
13 0

Doğal gazda yaklaşık yüzde 40 oranında Rusya’ya bağımlı olan Avrupa Birliği (AB) üyeleri arasında, kuşkusuz en zorda olanı Almanya. Doğal gaz ihtiyacının yüzde 55’ini Rusya’dan karşılayan Almanya, bugüne dek Rusya’nın Ukrayna’ya dönük tehditlerine temkinli yaklaşmıştı. Ancak Berlin, Kremlin’in ayrılıkçı Donetsk ve Luhansk bölgelerini resmen tanımasıyla, Rusya’dan Almanya ve Avrupa’ya enerji akışını sağlamak üzere inşa edilen Kuzey Akım 2 boru hattının ruhsat sürecini durduğunu açıklamak zorunda kaldı.

Başbakan Olaf Scholz, Rusya’nın tavrını “uluslararası hukukun, Ukrayna’nın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün ağır bir ihlali” olarak tanımlarken, Batılı ülkelerin yaşananlara seyirci kalmayacağını duyurdu.

Öte yandan pandemiden çıkışla birlikte enerjiye olan talep artışını karşılamakta zorlanan Avrupa ülkeleri, son iki ayda Rusya’dan aldığı gaz miktarındaki düşüş sebebiyle stoklarının çoğunu kullandı. Rusya-Ukrayna gerilimiyse, Moskova’nın Avrupa’ya gazı kesme tehlikesini gündeme getirdi. Her ne kadar Putin, gaz akışını sürdüreceğini açıklasa da, Avrupa liderleri alternatif çözüm arayışına girdi. Bu konuda başvurulan ilk çareyse, sıvılaştırılmış doğalgaz olan LNG.

Uzmanlar, Rusya’nın gazı tamamen kesmesi ihtimaline temkinli yaklaşırken, dünyadaki enerji tedarikçisi rolünü ve güvenilirliğini tehlikeye atmayacağı düşünülüyor. Gazprom’un uzun dönemli kontratları sebebiyle karşı karşıya kalacağı cezai riskler de gündeme getiriliyor. Ancak Rusya’nın Avrupa’ya gaz vanalarını kısmasının bile Avrupa piyasalarını altüst etme potansiyeline sahip olduğuna da dikkat çekiliyor.

‘Milliyet Enerji’ye özel açıklamalarda bulunan Wood Mackenzie Küresel Doğalgaz Bölümü Baş Analisti Kateryna Filippenko, Rusya’dan Avrupa’ya uzun bir kesintinin mümkün olmadığını düşündüğünü, boru hattı gazının Rusya için önemli bir ihracat kalemi olduğunu, böyle bir durumun ülkenin enerjiye bağımlı ekonomisi üzerinde büyük etki yaratacağına dikkat çekti. Rus boru gazının ithalatında uzun dönemli tam kesinti uygulanmasının, Avrupa’ya da zarar vereceğini kaydeden Filippenko, şöyle devam etti:

“Yıllık talebin 3’te birini karşılayacak alternatif kaynak bulmak ve gelecek kıştan önce stokları yeniden doldurmak imkansız olur… Tam anlamıyla bir işgal olasılığında Rus gaz akışında kısmi bir azalma meydana gelirse, Avrupa’nın yıl boyunca yeterli tedariki sağlamak ve önümüzdeki kış öncesinde depolarını doldurabilmek için bazı seçenekleri var. Örneğin gaz kullanımını azaltmak, nükleer enerjinin yanı sıra kömür ve yerli doğal gaz üretimini maksimuma çıkarmak (Norveç ve Hollanda’dan), boru hattı ithalatı (Cezayir ve Türkiye üzerinden Azerbaycan) yapmak gibi… Fakat tüm bu imkanlar Avrupa’yı ancak önümüzdeki yaz ve kış boyunca idare edebilecek geçici çözümler. Uzun dönemli belirsizlik ise sürecektir.”

BOTAŞ eski Genel Müdürü Gökhan Yardım da Rusya’nın geçmişte gazı büyük ölçüde kesmediğine dikkat çekerken, şu değerlendirmeleri yaptı:

“1960’tan itibaren yani son 50-60 yıllık periyoda baktığımızda, Rusya’nın bu tür siyasi olaylardan dolayı doğalgazı kesmediğini görürüz… Ama Rusya’yla Ukrayna arasında olay, sıcak savaşa dönüşürse, o zaman elbette petrol fiyatları ve Avrupa’daki spot doğalgaz fiyatları yükselir… ABD veya Katar’dan gelecek LNG’ler de Avrupa’nın doğalgaz ihtiyacının tamamını karşılamaya yetmez. Avrupa’nın ihtiyacının tamamını karşılayacak LNG olsa bile o LNG’yi alıp da gazlaştıracak ve Avrupa’ya verecek bir altyapı yok şu anda.”

İlgili Yazılar