Galatasaray Spor Kulübü, Türk spor tarihindeki öncü karakterini hiç şüphesiz, doğduğu aynı zamanda öncü bir kurum olan Galatasaray Lisesi’nden (Mektebi Sultani) almıştır. Galatasaray Spor Kulübü Okul ve kulüp arasındaki kopmaz bağ, yadsınamaz bir hakikat ve gurur kaynağıdır. Okulun yeniden yapılandırılması ile Türkiye’de ilk gerçek spor faaliyetleri başlamış ve Beden Eğitimi dersi jimnastikçi ‘Mösyö Curel’in…
Galatasaray Spor Kulübü, Türk spor tarihindeki öncü karakterini hiç şüphesiz, doğduğu aynı zamanda öncü bir kurum olan Galatasaray Lisesi’nden (Mektebi Sultani) almıştır.
Galatasaray Spor Kulübü Okul ve kulüp arasındaki kopmaz bağ, yadsınamaz bir hakikat ve gurur kaynağıdır. Okulun yeniden yapılandırılması ile Türkiye’de ilk gerçek spor faaliyetleri başlamış ve Beden Eğitimi dersi jimnastikçi ‘Mösyö Curel’in eğitim programına dahil edilmiştir. Bu gelişmeler gerçekten devrim niteliğinde. Curel, modern ekipmanlarla yetiştirdiği öğrencilerini spor açısından geliştirirken, Kağıthane’de bir antrenman günü düzenliyor. Yıl 1870. Bu yarışmada galip gelen sporculara çeşitli ödüller ve madalyalar veriliyor ve yarışmalar sonunda öğrencilere “kuzulu pilav” hediye ediliyor. Bu aynı zamanda sonraki yıllarda başka bir geleneğin başlangıcı oldu.
Curel’den sonra göreve başlayan yabancı spor hocaları (M. Moiroux, SignorMartinetti, Stangali gibi), jimnastik ve atletizm dışında farklı branşlara (yüzme, kürek çekme, aletli jimnastik) odaklanarak bir ilke daha imza attılar. Bu çabaların meyveleri kısa sürede görülmeye başlandı ve Binbaşı Mazhar Kazancı, Abdurrahman ve Ahmet Robenson kardeşler, Türk spor tarihine adı altın harflerle yazılan Faik Üstünidman ile birlikte GSL’ye katılarak spor branşları yaptılar. Öğrenciler arasında yaygın İzcilik, tenis ve hokey gibi. Öğrenciler, özellikle başında Üstünidman olmak üzere futbolla tanışırlar. Ama oynanan futbol kör dövüşten farkı olmayan ve kural tanımayan bir kariyere benziyor. Ancak futbol GSL Tören Kapısı’ndan geçti ve tam bir salgın haline geldi.
1901’de İstanbullu iki İngiliz James Lafontaine ve Horace Armitage, Yunan ve İngiliz oyunculardan oluşan Kadıköy Futbol Kulübü‘nü kurdu, ancak 1903’te takımdan İngilizler bir anlaşmazlık sonucu ayrılarak Moda’yı kurdu. Kulüp. 1904 yılında bu kulüpler Imogen, Elpis, Strugglers takımları ile anlaşarak İstanbul Futbol Birliği’ni kurmuş ve mevcut Fenerbahçe’nin yerinde bulunan “Union Club-İttihat Spor” sahasında düzenli olarak oynamaya başlamıştır. Şükrü Saraçoğlu. Stadyum. Gösterildiği gibi, bu takımlar yabancı veya azınlıktır. Türk olmayan takımların bu ilk futbol maçları GSL öğrencilerini ilgilendirir ve rahatsız eder. Şimdi amacı, kendi futbol kulübünü kurmak, ölümüne sevdikleri bu oyunun kurallarını “ezberlemek” ve yabancılarla yüzleşmektir.
Kaynak: https://gobokolektif.com/
